Merhaba Sevgili Ana Dostlarım;
Bu yazımda sizlere hayatımdaki en mucizevi anımı ; “Doğum Sürecimi” anlatmak istiyorum, dilim dönüp kaleme dökebildiğim kadarıyla…
19.12.2014,Türkiye ,İstanbul, Ataşehir ; benim doğum hikayemin zaman ve mekan koordinatlarıdır. Ailemizin ve doktorumuzun Türkiye’de olması bizi daha güvende hissettireceğinden ,gebeliğimin 32.haftasında Türkiye’ye geldik.Heyecanla doktorumuza koştuk, aklımızda bir sürü soru vardı yanıtlanmasını beklediğimiz … Hamileliğimin başından beri normal doğum istiyordum ve doktorumuz da bu konuda bize oldukça destek oluyordu, acaba şartlar normal doğum için uygun muydu? Bebeğimizin sağlığı nasıldı? Son dönemde nelere dikkat etmeliydik? Bu ve bunlar gibi niceleri ? Doktorumuz muayene sonrasında ; plasentamın olması gerekenden çok daha fazla kireçlendiğini, bu durumun normal doğum sürecini sıkıntıya soktuğunu söyledi, diyet verdi ve her hafta kontrole çağırdı. Bir sonraki hafta kontrole gittiğimizde kireçlenmemin arttığını ve bu durumda sezeryan ile doğumun daha iyi olacağını söyledi. Samimiyetine inandığım ve normal doğumu nasıl hararetle savunduğunu bildiğim doktorumun, sezeryan daha iyi demesi sonrası durumu fazla direnmeden kabul ettim. 37. Haftamıza girdiğimizde iki günde bir NST ye girip bebeğimizin kalp atışlarını kontrol ediyorduk, aksi bir durum olursa doktorumuz sezeryana hemen alınması gerekebileceğini söylemişti. Allahtan muhtemel aksi durum olmadan 38.haftamıza girdik ve son kontrolümüze gittik, doktor bebeğimizin rahim yoluna girmiş olduğunu ve şuan ki pozisyonun normal doğum için çok müsait Olduğunu söyledi ve ardından ekledi ; ” dilersen bu cuma günü suni Sancı vererek normal doğumu tetiklemeye çalışırız fakat bu süreç 12 saate kadar sürebilir, aksi bir durum olursa hemen genel anesteziye almam gerekir bu durumu kabul eder misin?” Dedi.Ve düşünmemiz için bize bir gün süre verdi… Sevgili Ana Dostlar itiraf ediyorum ki sezeryan psikolojisine kendimi çok hazırlamıştım ama diğer yandan hararetle normal doğumu isteme nedenlerim aklıma geliyordu ;
1. Nedenim ki bu en önemlisi ; bebeğimizin kendi burgu hareketini yaparak Dünya’ya gelmesine izin vermeyi, onu bu yolculuğunda özgür bırakmayı istiyordum… Böylelikle bebeğimiz hali hazırda 9 aydır yaşadığı ve alıştığı dünyasından kendi hamleleriyle isteyerek çıkacaktı ve bilecekti ,”Artık yeni dünyama gidiyorum ve orda 9 aydır canı canıma karışan, kanı kanım olan Anne ile tanışacağım …” bu bilinç çok büyük hadise dostlar…İnanın bana bu irade doğum anında bile bebeklerimizde var.
2.nedenim ; bebeğimi doğduğu an kollarıma alabilmek ve o an onu emzirebilmek… Öyle hararetle istiyordum ki bu anı yaşamayı, hamileliğimin son haftalarımda rüyalarımdan çıkmaz olmuştu…
3.nedenim ise ; normal doğumun anne bedeni için en sağlıklı yol olmasıydı ama itiraf ediyorum ilk iki neden kadar tutku barındırmıyordu bu 3.neden benim için… Fakat yine de öneminin yadsınamayacağının farkındaydım…
Ve evet karar gecesi gelmişti eşimle oturup konuştuk uzun uzun, her zaman bana destek olduğu gibi bu tercih anında da desteğini esirgemedi benden en tatlımdır O… Gece sonunda kararımızı vermiştik ve doktorumuza haber verdik ” Suni Sancı ile kaç saat süreceği belli olmayan normal doğum sürecini kabul ediyorduk,istiyorduk, gelsindi artık bebemiz, emsindi anasının sütünü , koklatsındı artık kendini bize …”
19 Aralık saat sabah 7:00 ‘de hastaneye gittik ve kontrolde 2 cm açılmam olduğunu söyledi doktorumuz!!!!!! Bu bir mucizeydi evet bebeğimiz hissetmişti ve bizim kararımızı onaylıyordu bundan emindik ? ( çok mutluluk göz yaşları var o aralarda sevgili okur sen anladın tabii ? hatta şuan yazarken bile var çaktırma ? ) İşte bizim mucizemiz başladı sevgili okur …
Doktorumuz epidural için ameliyathaneye indirileceğimi sonra odaya alınacağımı söyledi. Tüm ailemiz yanımızdaydı ve herkesin gözlerinden inanılmaz heyecanlı oldukları anlaşılıyordu, ben de heyecanlıydım fakat şu 2 cm ilk açılma oğlumuzdan gelen güzel işaret ,birden her şeyi yapmaya muktedir hissettirmişti. Ameliyathaneye inmeden eşime sıkıca sarıldım ve artık hazırdım… Sedye de yatarken ,derin nefesler alıp oğlumla konuşmaya onu hissetmeye çalışıyordum. Epiduralimi yapacak olan doktorum sürecin ilk aşamasından beni irşad edecek sözleri söylemeye hazır karşımdaydı, tabii o ara benim Dünyadan haberim yok ? dedi ki ; ” Merhaba Naz , şimdi beline giriş yapacağım bir iğne yardımıyla , senden rica ediyorum asla hareket etme bu çok önemli. Biraz acı hissedebilirsin, kendini sakın geri çekme. Tepkisiz kal. Sakin dur ki gerekeni en iyi şekilde yapalım, şuanki en önemli kuralımız bu tamam mı? ”
Kelimeler gözlerimin önünde uçuşuyordu “acı hissedebilirsin ” , ” tepkisiz kal ” , ” en önemli kuralımız bu ” …. O an doktora “anlaştık ” diyebildim. Sonrasında bir deneme yaptı ve elimde olmadan kendimi çektim. Doktor tekrar uyardı “kendini çekersen devam edemeyiz , tepkisiz kal ” Nasıl olacaktı ? Nasıl tepkisiz kalacaktım ? Hemen karnımı tuttum ve Oğlumu düşündüm rüyalarımda olduğu gibi onun doğduğu anı , ona sarılmamı, koklamamı …. Derken hooop acıyı hissetmeden epidural aşamasını tamamlamıştık acayip keyiflenmiştim…Cebimde hayat dersimle beraber odama götürüldüm. ” Sabır et , her acı içinde ; bir doğum ve kendi ilacını barındırır. Onları bulmaya çalış. ”
Epidural macerasının mottosu…
Odamıza geldiğimde eşim ve ailemiz bana bakıyordu merakla ve panikle… Çok iyiydim, hatta güçlü hissediyordum kendimi… Ardından doktorumuz geldi beni NST cihazına bağlayacaklarını ve hafif hafif suni sancı vermeye başlayacaklarını söyledi.”tamam ” dedim, neye tamam dediğimde ilgili hiçbir fikrim olmasada ? …
Önümüzdeki hafta mücizemi kollarima aldığım yazımın devamıyla sizlerle olacağım.
Muhabbetle ve Aşkla kal Sevgili Okur ?